Moda Yazarı – Tasarımcı

‘Deri, Muhteşem El İşçiliği’

Geçtiğimiz günlerde dünyanın en görkemli moda şehri Paris’te modanın devleri haute couture koleksiyonlarını görücüye çıkardı. Parlayan taşlar, el işçilikleri, doygun renk skalası ile 2012 ilkbahar-yaz haute couture, giyilebilir ürünler sunsa da show tadından taviz vermedi!

Versace

Podyumların önüne sıralanmış göz kamaştıran sandalyeleri unutun! Versace’nin Beaux Arts’daki sunumu izleyicileri cazibeli platformun önünde topladı. En son haute couture showunu 2004’te hazırlayan Donatella Versace’nin yıllar sonra yeniden döndüğü sahada meraklı gözler büyüleyici koleksiyonu görmek için sabırsızlanıyordu. Az sonra Versace’nin klasik sert hatlı silüetlerine karşılık dantelin yumuşaklığı ve parlayan taşların birleşiminden meydana gelen kostümler birer birer kendini gösterecekti. Vücuda oturan ‘’cone bra’’ büstiyerler ile tasarlanan elbiseler üç boyutlu metalik detaylarla fütüristik bir koku yaydı salona.  Egzotik balık formları ve altın kenarlı şortlar sanatçı Tiery Mugler’in çizgi filmlerine götürdü seyredenleri. Lame öncülüğünde renklerini belirleyen Donatella turuncu, asit yeşili ve sarı gibi doygun tonlarla haute couture’e güçlü bir dönüş yaptı.

Alexis Mabille

Egzantrik papyonları haute couture’ün bir parçası haline getiren Alexis’in Carla Bruni Sarkozy gibi pek çok ünlü müşterisi var. Alexis Mabille koleksiyonunda ‘’giyilebilir couture’’ e vurgu yaptı. Kum saati biçimli düz dar ipek elbiseler ikonik süpermodel Lisa Fonssagrives’in kumsalda çekilmiş şemsiyesinden yansıyan, güneşin yüzünü pembe renge kaplayan fotoğrafından esinlenerek hazırlandı. Kıyafetler kadar ilgi çekici olan Lisa’nın karesinden yola çıkarak hazırlanan defilenin stylingiydi kuşkusuz. Yüzleri giydikleri kıyafetlerle aynı renge boyanmış ve başlarına monte edilmiş kocaman güller haute couture’ün ruhunu yansıtıyordu.

Armani Prives

Armani’nin Grand Palais’daki konuklarını tıklım tıklım bir kalabalıktan oluşan müşterileri teşkil ediyordu. Defileden sonra rapor edildiğine göre haute couture satışları artış gösterdi. Giorgio Armani tasarımlarında öyle obsesifki tek bir ilham kaynağına fokuslanıyor ve içini dışını tüm yönleriyle keşfediyor. Bahar için sergilediği koleksiyonunda orman yeşilinde yılanlar, metamorfoza uğrayan, cilt değiştiren sürüngenler değerli derileriyle podyumdaydı! Kreasyonda oynadıkça yer değiştiren ‘’croc’’ (timsah) yüzeyli ceketlerden  üç boyutlu tasarlanmış nakışlar ve büyüyen yeşil bir dünya ile sürüngen yaratıklardan dizayn edilmiş parçalar mevcut.

Givenchy

Ricardo Tisci, Givenchy’nin Paris’teki modaevini lüks elbiseler için en dinamik fikir fabrikası haline getirdi. Place Vandome’da defile yerine statik prezentasyon şeklinde sunduğu 10 parçalık koleksiyonda inanılmaz el işçiliğinden gözünüzü ayırmak istemiyorsunuz. Tasarımcı 1930’ların art deco sanatından yola çıktı. O da Armani gibi timsah derisini detaylandırdı kıyafetlerinde. Tisci’nin ekibi iki timsahın derisini santim santim kestikten sonra tülün üzerinde müthiş bir estetikle birleştirdiler. Ricardo elbiselerindeki sınırsız hayal gücünden çıkan parizyen duruşunu kocaman küpeler ve hızmalarla tamamladı.

Chanel

Karl Lagerfeld her zaman bir önceki showundan daha yükseğe çıktığını çoktan ispatladı moda dünyasına. Karl’ın bitmez tükenmez enerjisi ve moda aşkı defilelerinde kıyafetler kadar mekanın konseptine de yansıyor. Bu kez konuklar uçak şeklinde dekore edilen salondalar! Uçağın koridorlarında hostesler değil mankenler yürüyor mavinin tüm tonlarında. 20’li yıllara doğru yolculuğa çıkan uçakta modellerin bel hattı düşük elbiseleri, kayık yakaları ve balon kolları ana temayı oluşturdu. Elbette haute couture’ün vazgeçilmezi el işlemesi pul, payet boncuk ve drapeler, okyanus ve buzullardan geçişi eğlenceli kılıyor.

Valentino

Markanın kurucusu Valentino Garavani modaevinden çekildikten sonra bayrağı devralan Pier Paolo Piccioli ve Maria Grazia Chiuri ikilisi yollarına başarı tohumları serperek devam ediyorlar. Onlar Valentino’nun başına geçtikten beri detaylara daha özenli yaklaşarak markaya tazelik kattılar. Bu da genç jenerasyonu modaevine çekti ama  aynı zamanda eski müşterilerini de kaybetmedi. Çocuksu masumiyetin hissedildiği haute couture koleksiyonda küçük transparan detaylar, kabarık kollar, danteller narin işlemelerle havadar bir görünüm sergilediler. Hem romantik, hem masum hem de yenilikçi.

Christian Dior

Dior modaevinin John Galliano’yu görevden alışıyla yerine geçici olarak görevlendirilen Bill Gaytten için sınav zamanı! Galliano’nun haute couture showlarında gösterdiği yüksek sanatsal performanslar sonrasında koltuğuna oturacak kişiden beklenen ivme de haliyle bir o kadar yüksek. John Galliano Dior’un baş tasarımcısıyken sağ kolu olan Bill Gaytten geçtiğimiz couture defilesiyle hayal kırıklığı yaşatsada bu kez Christian Dior’un ‘’New Look’’ akımını vurguladığı, geçen seferkine oranla daha derli toplu yaklaştığı tasarımları beğeni topladı. Kabarık etekler, bedene oturan üstler, organzanın naifliği ve desenlerdeki çizgisel tavırlarla her ne kadar John Galliano’yu özlesekte Bill Gaytten’e bu kez artı puan veriyoruz.

*Bu yazı Star Cumartesi ekinde yayınlanmıştır.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 yorum “‘Deri, Muhteşem El İşçiliği’”