Tanju Babacan ile moda tasarım atölyesi olarak öğrendiklerimizin tatbiki kapsamında bazı ziyaretlerde bulunuyoruz. Geçtiğimiz hafta ise bizi ziyarete gelen önemli bir konuğumuz vardı. Konu, tasarım ve sektörel atılımlar ise akla gelen isimlerin başında geliyor Bige Ökten… İstanbul tasarım merkezinin eski mimarisi ve mistik atmosferinde girişimci bir kadından feyz almanın tadı bambaşka oluyor haliyle..
Karşımızda ciddi bir birikime sahip ve bilgilerini aktarmasındaki coşkusunu an be an hissettiğimiz bir kadın vardı. Ümit Ünal tasarımlı bluzu ve rengarenk gözlüğü ile bildiklerini paylaşma sevinci duyan bir kadını izliyoruz. Sorularım var aslında aklımda. Ama öyle heyecanlı ki bölmek istemiyorum cümlelerini… Zaten akabinde sanki aklımı okuyor ve sorularımın cevabını da buluyorum anlattıklarında. Daha yolun başındayken taşıdığı o heyecanı hala hissetiğini o kadar iyi anlıyoruz ki ders bitiminde arkadaşlarla konuştuğumuzda hepimizde aynı muhteşem etkiyi bıraktığını görüyorum.
Hikayesini anlatmaya New York’da moda tasarım okuduğu yıllardan başlıyor Bige Ökten… Lakin moda tasarımcısı olmayı reddediyor o günlerde. Zira 20-25 sene evvelinde Türkiye’de bu ünvanla sadece stilist olarak kalacağı için rotasını yine tasarımla alakalı olmak üzere farklı alanlara yöneltiyor. Çünkü Bige Ökten o zamanlarda bile tasarıma, sanatsal boyutta bakabilen bir isimdi… Fakat o dönemlerde modaya sanatsal açıdan yaklaşmak henüz alışılmış bir bakış açısı değildi.
Tasarım çerçevesinden hiç ayrılmaksızın serüvenine vitrin dekorasyonu okumaya başlayarak devam ediyor.Akabinde New York’da iki mağaza ve bir atölye açıyor. Yoğunluğu dekoratif ürünler üzerine olan ilk mağazasında mobilyalardan, yastıklara ve aydınlatmaya kadar geniş bir ürün yelpazesi bulunduruyor.İkinci mağazasını Pop-Art adında açtı ve dükkanında moda tasarımı eğitiminden aldığı güç ve tasarım zekasıyla birlikte kıyafetler, tişörtler tasarladı, atkılar ördü ve sürekli yenilenerek bambaşka ufuklara doğru yol açtı kendine.
Bige Ökten anlatırken şunu çok iyi anlıyorum. Hiç bir zaman tek bir işle sınırlı kalmamış sürekli kendine yeni dolaylar aramış, zorluklarla pes etmemiş bir başarı öyküsüydü O aslında. Yenilikçi karakterine uygun bir hareketle bu kez müzecilik okumaya karar veriyor. Haddızatında artık Türkiye’de ve Dünya’da tasarımın bir sanat olgusu olduğu vurgusunu duyuyor insanlar. Kulağa da hoş geliyor, mantık da kabulleniyor moda ve sanat kelimelerini bir arada. Bu gelişmeler esnasında Bige Ökten mağazalarını kapatıp Türkiye’ye dönüş kararı alıyor. İstanbul Modern’in yönetim kurulu başkanı olan Oya Eczacıbaşı tarafından aldığı teklifle İstanbul Modern’in tasarım direktörü oldu. Türkiye’de yeni yapılanmaya başlayan müze mağazacılığının adımlarını nasıl attıklarını anlatıyor Bige Ökten. O sırada aklıma yurtdışında gezdiğim müzelerden sonra heyecanla girdiğim müze mağazaları geliyor. Zira hiç bir mağazayı gezerken bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. Müzelerin sergilerinden fotoğraflar, derlemeler, kitaplar ve müze mağazası için özel üretilmiş nice tasarımlar… Bu mağazaları gezmek bir başka sergi geziyormuşum hissiyatını uyandırıyordu bende.
Bige Ökten müze mağazacılığı muhtevası ile mağazalardaki konsepti ve ürün yelpazesini oturttuktan sonra Dünya’daki diğer örneklerle bu mağazaları başka noktalara da taşıdı ve müze mağazasının bir diğerini Kanyon’da açtı.Bu anlamda İstanbul Modern Türkiye’de müze mağazacılığı çerçevesinde ilk adımı atan sanat merkezi olma ünvanını taşıyor. Ürün çeşitliliğinin oldukça geniş olduğu bu mağazanın en önemli özelliği ise pekçok tasarımcının bir arada ürünlerini sunduğu yer olarak bir ilk olmasıdır. Bu sayade tasarımcılarla birlikte şirin dükkanlar açtı Bige Ökten.
Bige Ökten İstanbul Tasarım Merkezinden 4 yıl çalıştıktan sonra ayrıldı ve şimdilerde Lale Devri dizisinin styling’inden sorumlu isim. Ayrıca İMA (İstanbul Moda Akademesi) yönetim kurulu üyesi. Tüm moda severlerin bildiği ve heyecanla beklediği Galata Moda Günlerinin Bahar Korçan’la birlikte fikir annesi… Aynı zamanda BM tasarım danışmanı olan Bige Ökten sosyal sorumluluk projelerinde de yer almaktan duyduğu heyecanı da paylaşıyor bizlerle. GAP kadınları kalkındırma projesi kapsamında Mardin ve Urfa’da gönüllü hizmet veren tasarımcılardan biri.
Bige Ökten’i dinlerken tüm bu işlere nasıl yetiştiğini hayret ve hayranlıkla izledik. Çıktığımız bu yolda bizlere önemli bir idol olacağını düşünüyorum. Zira üretmeninin ve çalışmanın hazzı ile mutluluğunu gözlerinden okumamız kaçınılmazdı. Dilerim yine karşılaşır ve bu hoş kadından feyz alma fırsatını bir kez daha yakalarız.
Sevgiler…
4 yorum “”Tanju Babacan ile Moda Tasarım Atölyesinde Bige Ökten””
Çok güzel bir başarı öyküsü..Son zamanlarda tembellik yapan bana enerji verdi doğrusu.Fakat bende sizin başarı öykülerinizi duymayı sabırsızlıkla bekliyorum.Koşuşturmacayla geçen hayatınızda başarılar diliyorum.
Sevgiler..
Çok teşekkür ederim.
İnşAllah bir gün ben de hayal ettiğim yerde olurum.
Sevgiler…
okudugumda düsündüklerim üretmek üretmek ve pes etmemek.
;) Ben de dinlerken aynı hislerle doldum Nergis’cim.
Öpüyorum seni.
Sevgiler…