Genç çiftler balayı için gittikleri Antakya’da şehrin görülmesi gereken yerler listesini gezerken aynı zamanda bu kültür şehrinde keşif seyrindedirler de… Bir zamanlar tek başına devlet olan Hatay’ın eskimiş sokaklarında dolaşır ve aynı zamanda şehrin tınısını dinlerken eski Antakya evlerinin bulunduğu bir sokakta bulurlar kendilerini… Sokak, onlara verilen listede yoktur hatta dışarıdan görünen bir cazibesi de yoktu ancak ayakları bu yolda yürümeye başlar kalplerinin sesini dinleyerek….
Daracık ve eski inşaların bulunduğu bu sokak başka sokaklara da açılır. Taştan örülmüş yuvarlak sütunun giriş olduğu minicik bir sokak daha vardır. Yuvarlak sütun çekim kuvveti ile bu sevimli sokaktadır artık yeni evli çift…
Eski Antakya evleri olarak anılan ve antika eşyalar barındıran küçük bir taş yapı ile karşılaşırlar. Gördükleri nesneler mi yoksa taş yapı mıdır onları daha çok heyecanlandıran şimdi bilinmez. O an hissedildi ve keşfe devam edildi.
Ve aynı sokakta bir tabela…Antik Cam Evi… Sokağı gibi, yapısı gibi antik…
Cam evinin kapısı kapalıdır. Acaba nasıl bir yer, kapıyı çalabilir miyiz, kiminle karşılaşırız gibi sorular kafalarından geçerken tokmağın güzelliğine kapılıp tıklatırlar kapıyı…
Kapıyı cam evinin öğrencilerinden biri açar ve daracık sokaktan sonra açılan kapının görüntüsü şaşırtmıştır onları. Yine bir eski Antakya evidir burası… Yapısı bozulmamış ama bakımlı ve taş görüntüsüyle birleşen ahşap detaylar yaşadıkları çağdan uzaklaştırır onları bir an için bile olsa…
Türkiye’de sayılı kalmış cam ustalarının birinin atölyesinde ustanın kıymetli öğrencisi öncelikle kendi üretimlerinin sergilendiği bölüme konuk eder onları… Anlatır uzun uzun cama nasıl üflediklerini… Öyle sevgi dolu ve içten bahseder ki camdan ve hocasından hemen çıkıp gitmek istemezler, dururlar uzun bir süre…İncelerler tek tek her cam parçasını… Renklerin geçişini… Cam da bile olsa renklerin birbirlerini sarmalayışını…
Bu ilgili cam öğrencisi genç çiftlerin hayranlığını gözlerinden okumuş olacak ki cebinden bir anahtar çıkarır ve onları antikaların olduğu küçük bir odaya davet eder. Müzedir bu oda… Antik cam evine ismini veren bir oda kimbilir… Ahşap dolapların içinde doğal cam renginde sürahiler, bardaklar, süs eşyaları yer almaktadır. Hepsinin apayrı hikayesini anlatır öğrenci…
Bir de masası vardır hocasının burada… Cam hakkında o kadar güzel söyler ki, tek tek her aletin kullanım şeklini ve ateşte açan çiçeklere nasıl yardımcı olduğunu anlatır… Bu arada kendi atölyeleri hakkında çekilmiş bir belgeseli de küçük televizyonu açıp izlettirmeyi ihmal etmez.
Balayı çiftleri çok etkilenmiştir ama en çokta yeni evli bayan… Eşi ona Antik Cam Evi’nin imalatı olan camdan yüzük hediye eder ki gözlerinde gördüğü o heyecanı hiç kaybetmesin…
Sevgiler…
7 yorum “Duru Butik’ten Bir Hikaye; Antik Cam Evi”
çok güzel bir yermiş, böyle bir yeri keşfetmeyi ben de çok isterdim :) yüzüğü görünce orayı hep hatırlarsın ne güzel:)
Evet yüzük sayesinde hiç unutacağa benzemiyorum:) Güzel bir keşif oldu gerçekten.
Sevgiler…
Yüzük, parmağına pek yakışmış. Güle güle kullan güzel arkadaşım :)
Yeni evli çift, daha nice keşifler yapar, nice heyecanlar yaşar inşallah.
Amin canım inşAllah. Çok teşekkür ederim. Öpüyorum seni.
ilk önce hayırlı olsun demek istiyorum.ömür boyu mutlu huzurlu olursunuz inş :)
balayınızı memleketimizde geçirmeniz ve sitenizde tanıtmanız çok hoşuma gitti..eski pek tanınmıyordu Antakya, orası neresi? deniliyordu.artık Antakya dediğimde insanları bilgisi olduğu için çok mutluyum.sizin yaptığınız gibi balayı için Antakyayı seçmeniz ve diğer insanlarında özle zamanları için yaz tatilleri için burayı seçmeleri beni çooook gururlandırıyor :))
Antakya gerçekten harikaydı. Balayını orada geçirdiğimiz için hiç pişman olmadık. Yine gelmeyi istiyoruz Allah izin verirse…
Sevgiler…
bekleriz :))